Hayırlısını İstemek



Bir şeyi çok istiyorsak , onun için dualar ediyorsak ve hala olmuyorsa ya o şey bizim için gerçekten hayırlı değildir, ya da sabretmeyi bilmiyoruz demektir. Belki istediğimiz şey olacak ama zamanı gelmedi, ya da olmaması bizim için daha hayırlı. Bunu biz bilemeyiz ki… Bize düşen mevlamızdan hiç vazgeçmeden istemek değil midir? İsterken hep hayırlısını istemek daha efdal değil midir? Çünkü biliyoruz ki o Allah her şeyin sahibi ve maliki, her şeye kadir, sonsuz kerem ve ihsan sahibi, yaratıcımız, bizi bizden iyi tanıyan, istediklerimizin hayır mı, şer mi olduğunu bilen… O'ndan başka kime dayanabiliriz ki? O'ndan başka kim sıkıntılarımızı giderebilir ki? O'ndan başka kimden isteyebiliriz ki? Biz her işimizde hayırlısını Rabbimizden isteyeceğiz, yılmadan dua edeceğiz. İstediğimiz şeyler olmuyorsa da bileceğiz ki muhakkak böylesi bizim için daha hayırlıdır, mevlamız o yüzden vermemiştir. Eğer sabredemezsek, isyan edersek, olmuyor diye durmadan dövünürsek bunun bize ne faydası olacak ki? Ama kalbimizi Allah'a açıp her zaman O'na yönelirsek, umudumuzu yitirmezsek istediğimiz şey olmayınca dahi bunun Allah'ımızın bize takdiri olduğunu düşünüp kalbimizi ferahlatmış oluruz. Ve bu ferahlık, bu huzur içimizdeki burukluğun ilacıdır. Tabi ki hemen geçmeyecek bir burukluk olabilir bizimkisi, her ilacın anında tedavi etmediği ve belli bir süreci gerektirdiği gibi...Bize düşen sabretmek, sabrı dahi Allah'tan istemek.
Şimdi sizlere Mesnevi'den bir hikaye aktarayım:

Bir yılancının başka bir yılancıdan yılan çalması
Bir hırsız, bir yılancıdan bir yılan çaldı, ahmaklığından onu ganimet saydı.
Yılancı, bir baş belasından, zehirli yılandan kurtuldu. Yılan da, kendini çalanı inlete inlete öldürdü.
Sonra yılanın sahibi, hırsızın zehirlenip öldüğünü görünce; “Bizim yılan onu temizlemiş dedi” dedi.
“Canım onu bulmayı, yılanı ondan almayı istiyordu.’Yılancıyı bulayım da yılanımı geri alayım’ diye duâ ediyordum.
Allah’a şükürler olsun ki, o duâ kabul edilmedi. Yılanımın çalınmasını ben ziyan sanıyordum, halbuki o bana kâr oldu.”
Nice duâlar vardır ki, duâ edenin aleyhinedir. Onun ziyanına ve helâkine sebep olacak bu duâları, pâk ve mukaddes olan Allah, kereminden, merhametinden dolayı kabul etmez."

Bu hikayede de anlatıldığı üzere bizim istediğimiz şeyin hayır mı, şer mi olduğunu Allah'tan başkası bilemez ve O sonsuz hikmet sahibi bizim için en hayırlı olanı bize verir. Ve biz bunu belli bir zaman geçince anlarız. Ne mutlu o zamanı en iyi şekilde değerlendirebilene; sabrı, tevekkülü öğrenebilene, içinde bulunduğu sınavı en güzel şekilde verenlere...

Bakınız Allah bize nasıl sesleniyor, bizden ne yapmamızı istiyor:
“Hoşunuza gitmediği halde savaş, üzerinize farz kılındı. Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır. Ve olur ki, sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara/216)
Bize düşen asırlar öncesinden gelen ve insanlığın asırlar sonrasında değişmeyen sorunlarına ışık tutan direkt olarak yaratıcımızın bize yol gösterdiği bu  cümleleri idrak etmek, onları günlük yaşamımıza uygulamak değil de nedir?

Yüce Rabbim inşallah herkesin hakkında hayırlısı neyse onu nasip etsin...

Yorumlar

  1. benim istediğim kiralık bir ev var o evi başkaları da istiyor onların vazgecmeleri için nasıl dua edebilirim benim olsun istiyorum.

    YanıtlaSil
  2. benim istediğim kiralık bir ev var o evi başkaları da istiyor onların vazgecmeleri için nasıl dua edebilirim benim olsun istiyorum.

    YanıtlaSil
  3. Gönül istediğiniz şeyin hayırlı olmadığını görmeyince rahat edemiyor malesef

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Her insan mutlu olamaz...

Unutmak